Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, ailede 1 kişide pozitif vaka çıktığında, ailedeki aşılılara izolasyon tedbiri uygulanmadığını söyledi.
Çocuklara izolasyon uygulanırken diğer yetişkinler aşılıysa izolasyon uygulanmadığını ve işlerine devam etmelerinin istendiğini belirten Prof. Dr. Ceyhan, şu ifadeleri kullandı:
* Bu çok yanlış çünkü artık hepimiz biliyoruz ki aşılı insanlar hastalıktan korunuyor; ancak aşı bulaşmayı engellemiyor.
* Yani aşılı bir insan o evdeki virüs pozitif kişiden virüsü alıp götürüp iş yerinde bulaştırabilir.
*Biz böyle bir uygulama yaptığımız için insanlar alıp virüsü götürüp iş yerlerine bulaştırıyorlar.
* Dolayısıyla aşılı, aşısız ayırt etmeden herkesin negatif sonucunu görene, belli bir süre geçene kadar izolasyon tedbiri uygulamak zorundayız.
* Ne mantıksal ne bilimsel anlamda böyle bir uygulamayı izah etmek mümkün değil.
* Madem ki kabul ediyoruz, aşılı insanlar da alıp bulaştırabilir virüsü, o zaman ‘aşılı’, ‘aşısız’ diye bir ayrım yapmak son derece yanlış.
‘4’ÜNCÜ DALGA 4 AYDIR DEVAM EDİYOR’
Temmuz ayının sonundan itibaren 4’üncü dalganın başladığını kaydeden Prof. Dr. Ceyhan,
şu ifadeleri kullandı:
* Biz 3’üncü dalgayı İngiliz ‘Alfa’ varyantıyla 63 binler civarında bir pik noktasıyla yaşadıktan sonra yine aynı şeyi yaptık. Bütün tedbirleri bir anda kaldırdık.
* Temmuz ayının sonundan itibaren 4’üncü dalga başladı. Şimdi 4 ayı geçti. Hala günlük vaka sayımızı 20 binlerin altına indiremedik. Her gün 200-250 civarında ölüm ortaya çıkıyor. Bu 4’üncü dalga yaklaşık 4 ay 10 gündür devam ediyor.
* Her gün bu civarda vaka ve ölüm gördüğümüz için sanılanın aksine ‘Delta’ varyantında gördüğümüz 4’üncü dalgada daha önceki 3 dalganın toplamından daha fazla vaka ve daha fazla ölüm gördük.
* ‘Toplumu belli bir oranda aşıladık, onun için vakalar çok yüksek seyretmiyor’ diye düşünmek yanlış. Aşının çok önemli bir fonksiyonu var.
* Yüzde 80’in üzerinde insanı eğer aşıyla bağışık hale getirebilirsek bu salgın bitecek; ama yüzde 80’in altında yüzde 50-60 aşılayarak salgına herhangi bir etkide bulunamazsınız çünkü hala toplumda çok ciddi o salgını devam ettirebilecek sayıda insan var.
‘HEDEFTEN UZAKLAŞIYORUZ’
Prof. Dr. Ceyhan, aşılamanın çok yavaşladığına da vurgu yaparak, şu ifadeleri kullandı:
* İlk başta 1,5 milyon doz günlük 1’inci doz aşı yaparken, geldiğimiz noktada günde 50-60 bin doz 1’inci doz aşı, 10-20 bin doz 3’üncü doz aşı yapar duruma geldik.
* Oysa normal 2 doz aşısını yaptığı halde süre geçtiği için bağışıklığını kaybeden insan sayısı bizim aşıladığımızdan daha fazla. Yani biz her gün biraz daha yaklaşmak yerine o hedeften uzaklaşıyoruz. Bunun mutlaka belli tedbirlerle düzeltilmesi lazım.
* Yeni bir tedbir icat etmeye gerek yok. Avrupa’da, Amerika Birleşik Devletleri’nde alınan tedbirler belli.
* Bizim de birincisi aşıya zorlayıcı bazı tedbirler almamız lazım. İkincisi PCR testini aşının alternatifi gibi sunmamamız lazım çünkü en iyi PCR testleri bile yüzde 50-60 civarında duyarlı.
* Siz ancak yarısını bulabiliyorsunuz. Negatif bile çıksa o insanda virüs taşıma riski devam ediyor.
* Oysa aşılı olsa en azından virüsü bulaştırabilir; ama kendinin korunacağından emin olursunuz. O yüzden mutlaka o test alternatifini kaldırıp, belli durumlarda aşılı olma şartı aramalıyız. (DHA)