İYİ Parti Bursa teşkilatının, Uludağ Ulusal Parkı’nda yapacağı Uludağ Alan Başkanlığı yasa teklifi protestosuna valilik müsaade vermedi. Partililer, yasağa karşın Ulusal Park’a gerçek harekete geçti. Lakin, bu defa de parka 20 km arada jandarma pürüzü ile karşılaştı. Kümenin alana girişine müsaade verilmedi.
“YEŞİL BURSA’YDI İSMİMİZ, BETONA BOĞDULAR, GRİ BURSA OLDU”
Milli Park’a gidişleri engellenen DÜZGÜN Partililer, jandarmanın durdurduğu alanda kendilerini sembolik olarak zincire vurdu. Burada basın açıklaması yapan İYİ Parti Bursa Vilayet Lideri Selçuk Türkoğlu, şunları söyledi;
“Önce ovasını bitirdiler. Yeşil Bursa’ydı ismimiz, betona boğdular, Gri Bursa oldu. Sonra her kedere deva havasını yok ettiler. Oksijen deposu kentin insanları zehir solumaya başladı, nefes almak neredeyse imkansız hale geldi. Akabinde da şifa kaynağı suyunu bitirdiler. Gürül gürül akan çeşmeleriyle ünlü Bursa, şimdilerde kuruyan barajlarıyla anılmaya başlandı.
Hani memleket şairi diyor ya;
‘Onlar ümidin düşmanıdır sevgilim,
Akar suyun, Meyve çağında ağacın, Serpilip gelişen hayatın düşmanı, Sana düşman, bana düşman, Düşünen beşere düşman, Vatan ki bu insanların meskenidir, Sevgilim onlar vatana düşman…’”
O rant düşkünü, o talancı, o acımasız zihniyetli düşman, hala daha doymak bilmiyor a dostlar!..
Yeşilimizi bitirdi, doymadı.
Havamızı kirletti, doymadı.
Suyumuzu yok etti, yeniden doymadı.
İşte o arsızlar artık de gözünü;
Çoktan mazide kalan o güzelim tabiatımızın, o harika havamızın, o buz üzere suyumuzun kaynağı Uludağ’ımıza dikti!..”
“ULUDAĞ’IMIZI MAHVETMEYE CÜRET EDİYORLAR”
Bursa’nın ömür kaynağı Uludağ’ın mahvedilmesinin planlandığını lisana getiren Türkoğlu, “Bursa’yı parsel parsel satanlar; Maalesef artık de ‘Alan Başkanlığı’ ismi altında, yüzde 71’i orman örtüsüyle kaplı, yalnızca Bursa’ya değil, Marmara Bölgesi’nin tamamına hayat veren, ülkemizin en görkemli ömür iksirini, sayısız medeniyetin asırlar uzunluğu ömür kaynağı olan Uludağ’ımızı mahvetmeye cüret ediyorlar” sözlerini kullandı.
“Memleket memleket olalı bu türlü zulüm, bu türlü talan, bu türlü arsızlık görmedi!” diyen Türkoğlu, “Öylesine zenginliklerle dolu bir tabiat mucizesine sahipsiniz ki… 2543 metre yüksekliğinde ve üzerinde tam 1320 çeşit bitki çeşitliliği bulunuyor. Yalnızca kendine has 32 farklı endemik tipini, dünya literatürüne kaydettirmiş. Sayısız börtü-böcek ve çok sayıda yaban hayvanını bağrına basıyor…” halinde konuştu.
“BURSA’NIN LOKAL İDARE İRADESİNİN BY-PASS EDİLMESİ DEMEKTİR”
13 bin 024 hektar büyüklüğündeki mucizevi hoşlukların bugün prestiji ile büyük bir tehdit altında olduğunu söyleyen Türkoğlu, şöyle devam etti;
*Ülkemizin parmakla gösterilen bir tabiat cenneti olan Uludağ’ımız, ucu açık bir Alan Başkanlığı yapılanması ile tahrip edilme tehdidi altında bulunuyor. Husus ile ilgili olarak hazırladıkları kanun teklifinde bile niyetleri sarih görünmüyor.
*Mesela; Alan Başkanlığı bünyesinde yer alacak komite ve istişare heyetinin üyelerinin çoğunluğu, akademik odaların ortak imzasıyla hazırlanan geniş kapsamlı rapora nazaran, son derece yanlış bir yapılanmayı içeriyor. Kamu faydasına kontrol misyonu yaparak hizmet üreten meslek odalarından temsilcilerin bulundurulmaması hakikaten çok ancak çok manidar. Yani bu kurulun ya da şuranın oluşma biçiminin dahi, Uludağ’ı müdafaa gayesi taşıdığını söylemek çok güç.
*Bursa’nın varlık nedeni olan en kıymetli kıymetini, Bursalıları ve Bursa’nın toplumsal dinamiklerini ikna etmeden yapamazsınız?
*İşte bu nedenle de; Kendimizi, Uludağ Ulusal Park’nda zincirleyip kilitliyoruz. Arsız zihinlerini, rant ve talan hırsıyla zincirleyip kilitleyen doymak bilmezleri ise; Tabiatımızı, yeşilimizi, havamızı, suyumuzu, ovamızı, dağımızı yok etmeye yol açacakları için, gereğini yapmak üzere millete havale ediyoruz.