Erkeklerde kansızlık kanser işareti mi?

Çeşitli nedenlerden dolayı mide mukozasında kötü huylu tümörlerin gelişmesi sonucu ortaya çıkan mide kanseri, ülkemizde en yaygın kanser türleri arasında yer alıyor. Ancak son yıllarda teknolojideki gelişmeler sayesinde erken teşhis edilip, doğru tedavi uygulamalarıyla kontrol altına alınabiliyor. Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Onur Bayraktar, genellikle ileri yaşlarda görülen hastalıkla ilgili merak edilen 7 soruyu şöyle yanıtladı…

Onur Bayraktar

1-Kimlerde görülür?

Mide kanseri, erkeklerde kadınlardan 2 kat daha sık görülür. Hastalığın görülme sıklığı 50 yaşından sonra artar.

2-Erken dönemde belirti verir mi?

Mide kanseri, genelde erken evrede herhangi bir belirti vermez. Ancak hastalığın ilerlemesiyle birlikte kilo kaybı, karın ağrısı, yutma güçlüğü, iştahsızlık ya da erken doyma, bulantı ve halsizlik gibi başka hastalıklarda da görülebilen belirtiler oluşturabilir.   Özellikle erkeklerde demir eksikliği varsa, öncelikle mide-sindirim sistemindeki gizli kan kayıplarından şüphelenmek gerekir. Bu gizli kan kayıpları selim bir ülserden kaynaklanabileceği gibi, mide veya kolon kanserinin de habercisi olabilir.

3-Risk faktörleri nelerdir?

Düşük sosyoekonomik düzey, sigara, şişmanlık ve bazı besinler gibi bilinen birçok risk faktörüne rağmen mide kanser risk artışında en etkili olanlar, midede “Helicobacter Pylori” isimli bir bakterinin oluşturduğu enfeksiyon ve ailevi yatkınlıktır. Son yıllarda, bu enfeksiyonun tedavi edilmesi, gıdalar ve çevresel risk faktörlerinin tanımlanması ile hastalığın dünyadaki sıklığı azalmıştır.

4- Hastalığa karşı nasıl beslenmek gerekir?

Kızarmış yiyecekler, işlenmiş et ve balık ve alkolün fazla tüketimi, sebze ve meyvelerin yetersiz alımı mide kanseri riskini artırır. Dünya Sağlık Örgütü’nün kanserin sık görüldüğü bölgelerde yaptığı çalışmalarda sosis, pastırma, jambon, konserve sığır eti gibi işlenmiş etlerin tüketiminin mide
kanseri gelişimi için sigara ve asbest kadar yüksek risk oluşturduğu saptanmıştır. Ayrıca ülkemizde yaygın tüketilen çay ve çorba gibi içeceklerin çok sıcak içilmesi de yemek borusu ve mide kanser riskinde artışa neden olur.  Geleneksel mutfak yemeklerimizi oluşturan sebzeler, balık ve taze meyveler içerdikleri A, C ve E vitaminleri ile mide kanseri riskini azaltır. Bu besinler yeterli miktarda tüketilirse dışarıdan vitamin takviyesi gerekli değildir.

5-Teşhisi kolay mıdır?

Mide rahatsızlıklarının teşhisinde en sık başvurulan test endoskopidir. Bu test sırasında, kameralı ince bir tüp ağızdan midenin çıkışına kadar incelenir ve anormal görünümlü alanlardan doku örnekleri alınabilir. Kanser saptamada yüzde 95’in üzerinde etkinliğe sahiptir. Tomografi, MR veya PET adı verilen yöntemler genellikle tanı konulduktan sonra evreleme amacıyla kullanılır.

6-Tedavisi mümkün müdür?

Mide kanseri erken evrede saptandığı takdirde yüzde 90’ın üzerinde tedavi şansı mevcuttur. Günümüzde, onkolojik tedavilerdeki hızlı gelişmeler ve yeni çıkan ilaçların cerrahi ile kombine edilmesi sayesinde ileri evre hastalıkta da uzun yaşam sürelerinin elde edilebilmesini sağlamaktadır. En sık kullanılan tedavi yöntemi olan cerrahide, midenin bir kısmı ya da tamamı eşlik eden yağlı doku ve lenf bezleri ile birlikte çıkartılır. Ancak, günümüzde kanser tanısı konulduğu andaki hastalığın evresine ve yerleşimine göre önce kemoterapi ve gerekirse radyoterapi, ardından ameliyat ve sonra tekrar kemoterapi veya immünoterapi gibi tedavilerle daha uzun yaşam süreleri elde edilmektedir.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir