14 Mayıs’ta düzenlenecek seçimler öncesi Trakya tipine çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan birinci olarak Kırklareli’de konuştu. “Sandıkta bunların işini bitirmemiz lazım” diyen Erdoğan, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu maksat alarak, “Bay bay Kemal sen Londra’daki tefecilere git avucunu yalayacaksın. Onlardan sana yar olmaz. Ancak sen aslında seçim kazanamayacaksın ki” tabirlerini kullandı.
Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
ÖCALAN’IN CEZAEVİ KAPISINI KIRACAKLARMIŞ: Biz CHP’ye, İP’e vatanımızı böldürtmeyeceğiz. Birçok badirenin üstesinden bu türlü geldik ve bunlara fırsat vermedik. 14 Mayıs’ta da birebirini başaracağız. Bizi Alevi-Sünni, Türk-Kürt-Roman diye ayırmak isteyenlere, hayat biçimi üzerinden bölmeye çalışanlara müsaade etmeyeceğiz. 85 milyonun tamamı ortasındaki komşuluk hukukunu, vatandaşlık bağlarının zedelenmesine istek göstermeyeceğiz. Türkiye Yüzyılı’nı sizlerle omuz omuza inşa edeceğiz. Büyük ve güçlü Türkiye’nin kapılarını sizlerle aralayacağız. Ne diyorlar, Öcalan’ın cezaevi kapısını kıracaklarmış. Ne diyorlar, Selo’yu cezaevinden çıkaracaklarmış. Bu Selo ne yaptı, Diyarbakır’da bizim Kürt kardeşlerimizi 51 tane öldürdüler. Bunun için 14 Mayıs çok değerli.
KARA GÜNLERİ HİÇBİR VAKİT UNUTMADIK: Kırklareli’nin benim siyasi hayatımda farklı yeri var. Okuduğumuz bir şiir yüzünden cezalandırıldığımda Kırklareli bizi Pınarhisar’da konuk etti. O kara günleri hiçbir vakit unutmadık. Yüzbinlerin bizleri Pınarhisar Cezaevi’ne yolcu ederken döktüğü gözyaşını unutmadık. Pınarhisar’da haksız biçimde tutulduğumuz o günleri tefekkürler, istişare ile geçen bir okul olarak gördük. Darbecilerin milletimizle bağımızı koparmak için attıkları zindan yeni bir devrin başlangıcı oldu. Partimizin ufkunu burada çizdik. Türkiye ile hayallerimizi burada şekillendirdik.
SABOTAJ SİYASETİNE TESLİM OLMADIK: Milletimizin ayağına vurulan vesayet zincirlerini, kaos, kriz prangalarını parçaladık. Türkiye’yi her alanda muvaffakiyetten muvaffakiyete koşturduk. Bürokratik oligarşinin takoz koyduğu, muhalefetin mahzur çıkardığı projelerimizi saymaya kalksak bitiremeyiz. Biz bu sabotaj siyasetine teslim olmadık. Bundan sonra da tıpkı formda yolumuza devam edeceğiz. Amaçlarımıza ulaşmak için daha çok koşacağız. Pazar gününe kadar 6 gün kaldı. Seçim periyotları kimi için bol keseden boş vaat dağıtma devridir. Doğruluğuna yanlışlığına bakmadan seçtikleri vaatleri sağa sola savururlar. Çiftçiye ücretsiz traktör dediler. Size parasız traktör geldi mi? Suyu, elektriği, ulaşımı fiyatsız yapacağız dediler, oldu mu? Seçim bittikten sonra vaat bohçasının ağzını bağlayıp sandığa koyuyorlar. Bu eski Türkiye’nin siyasetçi modelidir. Biz 2002’de bu siyaset anlayışına son verdik. Seçim meydanlarında ne diyorsak vazifeye gelince hayata geçirdik.
ONLARDAN SANA YAR OLMAZ: Bay bay Kemal sen Londra’daki tefecilere git avucunu yalayacaksın. Onlardan sana yar olmaz. Ancak sen zati seçim kazanamayacaksın ki. Sen önemli manada zavallısın. Bunlar esrarkeş, eroinkeş; bundan kazanım eden tefeciler. Kendi kaynaklarımızı kullanacak, kimseye el açmadan toplumun refahını artıracağız. Çanakkale Köprüsü’nü onlardan aldığımız parayla mı yaptık? Kira problemini de, çarşı pazarda çok fiyat artışını da hal yoluna biz koyarız. Bunlar Kürt kardeşlerimizi de istismar ediyorlar. Sandıkta bunların işini bitirmemiz lazım. Kendi seçmenlerine ‘tıpış tıpış oy vereceksiniz’ dedikleri aday bu. (HABER MERKEZİ)