Konya’da merkez Karatay ilçesine bağlı İsmil Mahallesi’nde, 2018 yılında meskenlerinde öldürülen Metin ve Necla Büyükşen çiftinin cinayet davası Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.
Cinayette azmettirici olduğu teziyle tutuklanan Esra Taş (28) ve sevgilisi Abdullah Başdemir (47), cinayeti işlediği öne sürülen Ertuğrul Çelik (47) ile olaya yardım ettiği belirtilen, tutuksuz Zekeriya Okşen’in (40) yargılanmasına 21 Eylül Çarşamba günü başlandı.
Azmettirici Başdemir’in Esra Taş’la ilgili ‘aşk’ savunması şaşkına çevirirlen; mahkeme, duruşmayı 24 Ekim tarihine erteledi.
BAŞDEMİR: 3 GÜNLÜK TANIDIĞIM BAYAN İÇİN NEDEN BU TÜRLÜ BİR ŞEY YAPAYIM
Duruşmada birinci olarak azmettirici olduğu öne sürülen Abdullah Başdemir’in savunması alındı. Başdemir savunmasında, Esra Taş ile yeni tanıştığını belirterek, tabirinde şunları söyledi:
”Suçlamadan ötürü 14 aydır tutukluyum. Olay günü, her gün piknik yaptığımız vakte denk geldi. İsmil Mahallesi’ne hiç gitmişliğim yok. Hüseyin K. ile alakam yok. Biz piknik yapıp konutlarımıza dağıldık. 14 aydır neden tutukluyum, onu bile bilmiyorum. Cinayetle alakam yok. Esra Taş ile yeni tanıştık. Her hafta oturuyorduk. Esra kız arkadaşlarıyla geliyordu. Esra sevgilim değil. Esra, başka hayatımı bırakacağım dediği için ona yardımcı oldum. 1 ay takıldık. Ona yardımcı oldum. Ertuğrul Çelik, bizim köylümüz. Konuklarla onun çalıştığı yere gidiyorduk. Cinayetle alakamın olma ihtimali yok. 3 günlük tanıdığım bayan için neden bu türlü bir şey yapayım ya da eğlendiğim bayan için neden bu türlü yapayım.”
“CİNAYETİ HÜSEYİN VE ESRA İŞLEDİ SANIYORDUM”
Olaya yardım ettiği öne sürülen Zekeriya Okşen’i tanımadığını söyleyen Başdemir, ”Zekeriya Okşen’i hiç tanımıyorum. Ben Esra’ya olay günü ‘Bugün kurtuluyorsun’ üzere bir şey söylemedim. Ben gözaltına alınana kadar cinayeti Hüseyin ile Esra işledi zannediyordum. Zira Hüseyin, Esra’ya Bosna Hersek Mahallesi’nde mesken tutmuş. Evraktaki telefon kayıtları bana ait” dedi.
Abdullah Başdemir, savunmasında salonda bulunan, öldürülen Büyükşen çiftinin oğullarından doktor Osman Büyükşen’e yönelik ise ”Osman Hocama bir şey sormak istiyorum. Rahmetlilerin katillerinin bulunmasını mı istiyor, yoksa kendine kurban mı arıyor? Olayı kapatmak mı istiyor?” diye konuştu.
“ESRA’YA AŞIK DEĞİLİM”
Öldürülen Büyükşen çiftinin ailesinin avukatı, Başdemir’e, ”Esra’ya madem aşık değildin, neden bu türlü yaptın?” diye sordu. Başdemir de ”Ben Esra’ya aşık değilim. Ben Esra’ya ulaşmak istesem, parasını verir ulaşırdım” dedi.
Avukatın ”Esra’nın öbür hayatından dediğin kastın ne? Esra ve ailesine para yardımı yaptın mı?” sorusu üzerine Başdemir, ”Esra, para karşılığı erkeklerle görüşen bir bayandı. Esra’ya son 1 yıldır bedel vermeye başladığım için para yardımı yaptım” karşılığını verdi.
ERTUĞRUL ÇELİK: AİLE İÇİNDE OLAN OLAYI BANA YIKMAYA ÇALIŞIYORLAR
Ertuğrul Çelik ise savunmasında suçlamaları kabul etmedi. Olay günü Abdullah Başdemir ve Esra Taş’ın arkadaşlarıyla birlikte mangal yaptığı barajdaki tesiste nöbetçi olmadığını belirten Çelik, savunmasında şunları söyledi:
”Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Olay günü nöbette değildim. Meram Tıp Fakültesi’ne gittim. Annem için hekimle görüştüm. Olay saat 22.30’da olmuş. Benim köyümle, olayın işlendiği İsmil Mahallesi ortası da 120-130 kilometre. Ben saat 22.51’de barajda telefonla görüştüm, bu nasıl olabilir. Ölenleri ve öldürenleri tanımıyorum. Abdullah’ın o gün beni aramasının sebebi kap-kaçak istemek için arıyor. O saatler ortasında nasıl İsmil’e gidip geleyim? Baraja gitme sebebim ise onları oradan çıkarmak içindi. Büşra beni göz torbalarımdan tanıdı. Ben cinayet işlemedim. İşleyemem. Daima birilerini suçladılar. Ben 5 yılda hiç mi yaşlanmadım? Nasıl tanıdı beni? Bildiğin bana ‘helva hazır, yağ hazır, Ertuğrul gel şeker ol’ dediler. 18 dakikada nasıl cinayet işleyeyim? Aile içinde olan olayı bana yıkmaya çalışıyorlar.”
OKŞEN: AÇIK ADRES VERMEDİM
Olayın işlenmesinde yardımcı olduğu teziyle bir müddet tutuklu kaldıktan sonra tutuksuz yargılanan Zekeriya Okşen ise tabirinde, ”Esra, 31 Ağustos’ta beni aradı. Esra’yı da 2 defa kafeye gittiğimde gördüm. Tekrar de tanımam Esra’yı. 2 defa telefonla aradı. Birinde Hüseyin’i sordu. İkincisinde ise bana ‘Hamileyim, Hüseyin’in konutunu tanım et’ dedi. Ben de ona ‘Camiden dön sorsan söylerler’ dedim. Ben açık adres vermedim” diye konuştu.
BÜŞRA BÜYÜKŞEN: ERTUĞRUL ÇELİK’İN GÖZLERİ, O GÜN GÖRDÜĞÜM GÖZLER
Olay günü, saldırganın dipçik darbesiyle baygınlık geçirip, meyyit üzere davranan ve daha sonra yatak odasının penceresinden atlayan çiftin kızları Büşra Büyükşen de mahkemede şahit ve müşteki olarak dinlendi. Olay günü yaşananları anlatan Büşra Büyükşen, şunları kaydetti:
”Bu insanların varlığından haberim bile yok. Metin ve Necla, annem ve babam olur. Esra, Abdullah ve Ertuğrul’dan şikayetçiyim. Saat 21.30 sıralarında babam mescitten geldi. Daha sonra arabayı garaja park etmek için dışarı çıktı. Daha sonra televizyon izledi. 10 dakika sonra Ertuğrul içeri girdi. Babama ateş etti ve bize döndü. Sonra çaydanlık fırlatmak istedim. Dışarıdaki alana çıkarak tüfeğiyle uğraşmaya başladı. Uğur ağabeyimin tüfeğini almak istedim. Fakat bulamadım. Sonra tüfekle bana vurdu. Bayılma numarası yaptım. Bir müddet sonra dışarı çıktım. Dışarı çıktıktan sonra yola çıkıp koşmaya başladım. Osman Topbaş geldi. Otomobiline bindim, jandarmaya gittik. Akabinde Uğur ağabeyimin yanına gittik. Daha sonra olay yerine geldik. Ben yalnızca babamın vurulduğunu gördüm. Bana annemin öldüğünü hastanede söylediler.”
Saldırganı gözlerinden tanıdığını belirten Büşra Büyükşen, ”Yüzünde kar maskesi vardı. Siyah pantolon, kısa kollu siyah tişört, ellerinde eldivenleri vardı. Ertuğrul Çelik’in gözleri, o gün gördüğüm gözlerdir. Aile içerisinde yaşanan bir olayı, nasıl bir tanımadığım kişinin üzerine atarım” dedi.
OSMAN BÜYÜKŞEN: BİZ GERÇEK KATİLİN PEŞİNDEYİZ
Öldürülen Büyükşen çiftinin çocuklarından doktor Osman Büyükşen de sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, ”Olayı gece saat 23.00’de duydum. Çabuk gelmemi söylediler. İstanbul’dan yola çıktım. Olayla ilgili yasal ve siyasi yollardan araştırılmasını istedim. Abdullah Başdemir, biraz evvelki sözünde bana ‘Kurban mı arıyorsun? Yoksa iştiraki arıyorsun?’ demişti. Biz gerçek katilin peşindeyiz, şikayetçiyim” diye konuştu.
Olayın akabinde başlatılan soruşturmada birinci etapta Büyükşen çiftinin oğlu Uğur ve gelini Betül Büyükşen ortasında daha evvel yaşanan ‘mihr tartışması’ nedeniyle öldürülmüş olabileceği üzerinde duruldu. Bu nedenle o periyot gözaltına alınıp hür bırakılan Uğur Büyükşen de müşteki olarak dinlendi. Uğur Büyükşen, ”Bu davada sıkıntı çeken benim, şikayetçiyim” dedi.
Mahkeme heyeti, sözlerin akabinde duruşmayı 24 Ekim tarihine erteledi.