Tartışmaların odağından düşmeyen Kanal İstanbul projesinin etkilediği yerlerden biri de Başakşehir’deki Şahintepe Mahallesi. Bölgede birçok hanenin yeri projeden dolayı kilometrelerce ötedeki Arnavutköy, Hacımaşlı Mahallesi’ne taşınmış. Mahalleli karardan ötürü Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’yla davalık olmuş. Bakanlık, mahkemeye verdiği savunmada kelam konusu uygulamadan itiraz sonucu vazgeçildiğini ve çalışmaların sürdüğünü belirtmiş lakin bölge halkının topraklarının ne olacağı hala muhakkak değil.
Şahintepe Mahallesi’ne gittik, bölge halkını dinledik. Mahallede yaşayan Yasin Serindere, toprakların taşındıkları Hacımaşlı köyünde tarlalar olduğunu belirterek “Bizi vakitte seyahate çıkarmak istiyorlar” diyor. Serindere “Mahallede şu an hiçbir şey yapamıyoruz. Bir okul bile yapılamıyor zira süreç bekleniyor. O denli kaldık” diyor. Mahalleli Mehmet Oralı ise ekliyor: “Bizi buradan sürmek istiyorlar. Kanal İstanbul mazeret, rant şahane.”
‘YENİ BİR SÜRGÜNLE Mİ KARŞILAŞACAĞIZ?’
Şahintepe Mahallesi’nde yaşayan Yasin Serindere ile geziyoruz. Mahalle, Kanal İstanbul güzergâhına zirveden bakıyor. Güzergâhı gören konutlardan birinin sahibi de Yaşar Coşkun. Bu konutun bulunduğu arsa da Hacımaşlı köyüne taşınmış. Süreci sorduğumuz Coşkun şöyle konuşuyor:
“Taşınma münasebetimiz: Kanal İstanbul. Kanal İstanbul çok aşağıda kalmasına karşın maalesef benim konutumu de etkiledi. Biz de bunun hukuksuz olduğunu lisana getirdik. Kararı hukuka taşıdık. Dava açtık. Bakanlık geri adım attığını söyledi. Yeni bir imar çalışması yapıldığı belirtildi. Davalarımız devam ediyor. Ne olacağı aşikâr değil. Tereddüt içerisindeyiz. Sanki yeni yapılmak istenen plan, proje nedir? Bize onu da açmıyorlar. Münasebetiyle çok tedirginiz. Yani farklı bir sürgünle mi karşı karşıya kalacağız? Onun tasasını yaşıyoruz.”
‘RANTÇILARIN RADARINA TAKILDIK’
Erzurum, Karaçoban ilçesi Kuşluca Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği lideri Selahattin Yaldırak ise mahallede 75 hane olduğunu belirterek 1995’ten beri bu bölgede oturduklarını anlattı. Yaldırak “Buraya geldiğimizde her yer çamurdu. Çöldü; hiçbir şey yoktu, su yoktu, yol yoktu, elektrik yoktu. Ulaşım yoktu. Biz işe giderken ayaklarımıza poşet bağlayıp çamur olmasın diye otobüslere binerdik. Çok büyük zorluklar çektik. Bugün mahallemiz çok pahalı. Burası Kanal İstanbul bölgesi. Şu anda o kıymetten ötürü bizi istemiyorlar. Bizler rantçıların radarlarına takılmış durumdayız. Onlarla ne yapacağız, ne edeceğiz? Bilmiyoruz. Çabamızı sürdüreceğiz. Biz yerimizden yurdumuzdan olmak istemiyoruz” diyor.
‘ÇARESİZ KALDIK’
Mahalleyi bir arada dolaştığımız Yasin Serindere ise Arnavutköy’e taşınma kararıyla mahalleliye vakitte seyahat yaptırılarak yeni baştan başlamalarını istediklerini anlatıyor. Sokakta karşılaştığımız 48 yaşındaki Mehmet Kaya da yaklaşık 25 yıldır bu mahallede oturuyor. Kaya toprağının kilometrelerce öteye taşındığını vurgulayarak “Bu imar planından mağdur olan bir vatandaşım. 2021’de Başakşehir Belediyesi bizim yerlerimizi böldü. Yerimin bir kısmını öteki bir yere attı. Attıkları yerde herkesin yeri var. Oradan da Arnavutköy Hacımaşlı köyüne atmışlar. Biz çaresiz kaldık. Dava açtık. Dava sürecimiz devam ediyor. Dava sürecini bekliyoruz. Taleplerimiz imarımızı verecek yerinde dönüşüm olsun. Herkes kendisi yapsın” diye konuşuyor.
‘KANAL İSTANBUL BAHANE’
Bir diğer mahalleli 40 yaşındaki Erdal Serindere de Kanal İstanbul projesiyle birlikte tasalarının arttığından bahsediyor. Serindere “Kanal İstanbul’dan çok etrafına kurulacak Yenişehir’den biz de olumsuz etkilendik. Mahalleli olarak duyduğumuz rahatsızlık budur” diyor.
Mahallede gezerken sokakların ortasından Küçükçekmece Gölü görünüyor. Bu görüntüyü gösteren Yasin Serindere, “Bu mahalle bırakılır mı” diye soruyor? Gölü gören bir zirvede en son Mehmet Oralı ile konuşuyoruz. Tüm akrabalarının bu mahallede yaşadığını belirten Oralı özetle şöyle konuşuyor:
“1989’dan beri burada ikamet ediyorum. Tüm akrabalarım da burada. Duyduk ki imarlı tapular verilecek, beraberinde kentsel dönüşüm olayını anladık.
Benim konutum de Hacımaşlı’ya gidiyor. Biz de mahkemeye gittik. Bizi buradan sürmek istediklerini biliyoruz. Biz bunların hepsini bir anda yapmadık. Paramızla yaptık; varlığımızı, buraya gömdük. Sonuna kadar uğraşacağız. Kanal İstanbul mazeret rant burada şahane.”