En düşük emekli maaşının 3 bin 500 liraya yükselmesi hayat pahalılığında ömür gayreti veren emeklileri memnun etmedi. Pazarda poşetinin yarısını bile dolduramadığını söyleyen 75 yaşındaki emekli bir bayan, “Kaşıkla yaptıkları artırımı kepçeyle alıyorlar. Keşke artırım yapmasalardı da fiyatları düşürselerdi” kelamlarıyla isyan etti.
Asgari fiyatın 5 bin 500 liraya, emekli maaşının ise 3 bin 500 liraya yükseltilmesi hayat pahalılığı sebebiyle ekonomik dar boğazın içinde olan vatandaşı mutlu etmedi. CHP Manisa Vilayet Lideri Semih Balaban, CHP Yunusemre İlçe Lideri Av .Yalçın Arcak ile birlikte pazaryerini ziyaret ederek hem esnafın hem de vatandaşın ekonomik meşakkatle ilgili şikayetlerini dinledi.
CHP’lileri karşısında gören pazarcı esnafı artan girdi maliyetleri sebebiyle artık tezgah açacak güçlerinin kalmadığını belirtirken, vatandaş ise fiyatların yüksekliğinden keder yandı.
“ARTIK TEZGAH AÇACAK GÜCÜMÜZ KALMADI”
CHP’lilerin “İşler nasıl?” sorusuna karşılık veren ve 40 yıldır pazarcılık yaptığını belirten bir esnaf, son bir yıldır tezgah açmaktan korktuklarını tabir etti.
Her gün tezgahını ziyanla açtığını söz eden esnaf isyanını şu biçimde lisana getirdi: “Son bir yıldır tezgah açmaya korkar hale geldik. Zira her gün ziyan. Artık tezgahı açmak dahi istemiyoruz. Bilhassa mazot fiyatları belimizi büküyor, devamlı müşterilerimiz olmasa artık pazar tezgahını açmayacağız. Zira dayanacak gücümüz kalmadı. Minimum fiyata, emekliye artırım yapılsa ne olur ki vatandaşın alım gücü hala düşük.”
Halkın alım gücünün, kendilerinin ise tezgah açacak güçlerinin kalmadığını söz eden bir öbür pazarcı esnafı ise yaşadığı külfetini şöyle tabir etti:
“Tarlaya ilaç atamıyoruz, gübre atamıyoruz. Zira maliyetler 5-6 katına çıktı. Geçen sene 150 liraya aldığım gübrenin çuvalı bu sene 750 lira olmuş. Bu sene tarlama gübre atamadım. Geçen seni 100 lirayla mazotla tarlamı sürebiliyorken, bu yıl 100 lirayla bir metrekare yeri bile süremiyorsun. Satış deseniz onu da fakat 1 lira karla satıyoruz. Geçen sene 30 liraya aldığım poşeti artık 120 liraya alıyorum. 120 kilo satış yapacağım ki poşetin parasını karşılıyayım. Esasen halkın alım gücü kalmadı. Biz artık bu işin içinden çıkamıyoruz”
“KAŞIKLA YAPTIKLARI ARTIRIMI KEPÇEYLE GERİ ALIYORLAR”
Pazar yerine alışverişe gelen 75 yaşındaki emekli bir bayan ise bu yıl kadar güç bir periyot geçirmediğini, hayat pahalılığının önüne geçilmediği takdirde emeklinin maaşının 3 bin 500 liraya yükseltilmesinin bir yararının olmayacağını tabir etti.
Emekliye yapılan artırımdan çok fiyatların düşürülmesi gerektiğini lisana getiren emekli vatandaş şu sözlere yer verdi:
“Geçen sene azda olsa 20-30 lira ile tekrar bir şeyler alabiliyorduk. Bu yıl hiçbir şey alamıyorsun. İki saat boyunca pazar yerini gezdim elimdeki poşetin yarısını lisana dolduramadım. Emekli insanlarız. Artık emekliye, minimum fiyata artırım yaptık diyorlar. Fakat bu artırımın gerisinden öteki şeylere artırım yapıyorlar. Kaşıkla yaptıkları artırımı bizden kepçe ile geri alıyorlar. Keşke artırım yapmasalardı da bu fiyatları düşürselerdi. Hayat pahalılığının önüne geçselerdi.”
“BİR ÜLKE ÜRETİM YAPMAZSA ÇÖKER”
Yaklaşık 2 saat süren pazar çalışması sonrası açıklamalarda bulunan CHP Manisa Vilayet Lideri Semih Balaban, taban fiyata ve emekliye yapılan artırımların mutfaktaki ve vatandaşın cebindeki yangını söndürmediğini söz ederek, iktidarı eleştirdi.
CHP Manisa Vilayet Lideri Balaban yaptığı açıklamada şu sözlere yer verdi:
“Pazar yeri ziyaretimizde gördük ki ne taban fiyata ne de emekli maaşına yapılan artırım ekonomik krizin yarattığı yangına söndürememiş. Vatandaşımız ve esnafımız yapılan artırımdan beklediği umudu bulamamış. Zira onlar da biliyorlar ki AKP iktidarı çay kaşığının ucu ile veriyorsa kepçe ile geri alacak. Buradan bir defa daha söylüyoruz vatandaşın alım gücünü artırmak zorundasınız. Bunu da fakat üretime, çiftçiye, üreticiye takviye olarak yapabiliriz. Bir ülke şayet üretmezse, üretim yapmazsa çöker. Ancak AKP iktidarı tercihini her zamanki üzere beşli çetelerden yana kullanıyor, onlara dayanak oluyor. Vatandaşın, esnafı, çiftçinin, emeklinin, işçinin derdi hiçbir vakit akıllarında değil. Artık bulundukları makamlara halkın oylarıyla geldiklerini unutmuşlar. Fakat şunu bilsinler ki onları iktidar yapan halk, kendisini unutanları da sandıkta unutmasını çok düzgün bilir.”